17 Mart 2010 Çarşamba

NE DEĞİŞTİ

Daha düne kadar kapısından geçirmek istemeyenler, bugün niye gelmiyorsun diye sızlanıyor. Daha düne kadar bensiz duramayanlar, adımı bile duymak istemiyor. Ne değişti peki? Valla ben değişmedim, hani canı çıkmayınca huyu çıkmayacak cinstenim ben çünkü. O zaman çıkarlar mı değişti? Eğer konu sadece çıkarlarsa, benim şimdiye kadar ne dostum olmuş ne de düşmanım. Dostluk ya da düşmanlık insana değil şartlara bağlı bir olgu demek ki. O zaman biz insanlığımızın değil, şartlarımızın ürünümüyüz? Yazık bize yazık, insan ortamı belirler, şartlar ve olanaklar eğer insanlığı belirliyorsa desenize, insan denen yaratığı da koruma altına almalıyız artık. Zira, iki ayaklı başka yaratıklara dönüştü insan denen varlık. O insanlık denen hasleti içinden çıkarıp attılar, kaldı geriye ne pahasına olursa olsun yaşamaya adanmış canlı organizmalar. Hayatını sürdürmek için her şarta ayak uyduran ve yaşamak için herşeyi basamak olarak kullanan yaşam formu. Ortama ayak uyduramayan ise belki insan olarak kalır ama fazla yaşayamaz bu kavonoz dipli dünyada. Yaşasada işte böyle benim gibi yalnız ve dostsuz kalır. Veysel ne güzel söylemiş değil mi "benim sadık dostum karatopraktır" diye. Evet en sadık dostumuz karatoprak belki de, öldüğümüzde anamız babamız bile bırakıp gidiyor, karatoprak kucaklıyor yalnızca bizi.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Insanlar sadece cikarlarini düsünüyorlar senden bir beklentileri bir cikarlari varsa kapilarini ardina kadar acarlar eyer sende islerine yarayacak bir sey yoksa yada istediklerinin hepsini almislarsa o zaman sana ihtiyaclari kalmamis demektir.Iste o zaman kapilarini kapatirlar taki sana ihtiyaclari olana kadar yüzsüsce hic bir sey olmamis gibi bunu bir cok kez sende bende yasadik ama biz onlari her zaman allaha havale ettik yinede öyle yapmayada devam edicez.nedenmi cünkü biz onlar gibikalpsiz ve haysiyetsiz degiliz. sevil