14 Temmuz 2010 Çarşamba

BİLGİ

      Bilgi, herkesin peşinde koştuğu dünyanın en eski hazinesi. Peki bilgi bir amaç mıdır, yoksa araç mı? Bana sorarsanız bilgi amaçtır, herhangi birşeye ulaşmamızı sağlayan bir araç değil. Şahsen ben, bilginin kendine talibim neye yaradığı pek umrumda değil. Mesela; kozmolojinin hayatıma pratikte kattığı hiçbirşey yok, ama ben bulabildiğim herşeyi okuyorum bu konuda, pek çoğunu anlamasam ya da az sonra zihnimden uçup gitse bile. Veya fizik, kimya beni acayip cezbediyor, teknik anlamda anlamadığım pek çok tanımlamayla karşılaşmama rağmen yine de genel bir kavrayışa sahip olabiliyorum bu konularda. Şimdi elbette bunların benim için birşeye araç olması pek söz konusu değil, fakat birşey var; sanki hayata bakışım değişiyor öğrendiğim her yeni bilgi kırıntısıyla birlikte, evreni değil belki ama kendimi keşfetme konusunda mesafe katettiğimi düşünüyorum. Belki aslında bizden tanrının beklediği de budur kimbilir, verdiği ipuçlarını birbirine ekleyerek kendimizi ve bize verdiği yetenek ölçüsünde O'nu tanımamız. Sonuçta tüm bu evren, yaratılmışlık onun bilgisinin tezahürü değil midir?

Hiç yorum yok: