14 Temmuz 2010 Çarşamba
DOĞRU SÖYLEYENİ!............
Zor şeydir doğruyu söylemek, peşin peşin kabul etmek gerekir sonuçlarını. İpe götürür Alimallah insanı. Sen kimsin ki gerçek hakkında bir fikrin olsun, hele hele birde bunu birileriyle paylaşma cüretini göster. Herhalde ya aklından zoru olmalı insanın ya da dünyayla pek bir alışverişi kalmamış derviş yürekli. Hem birşeyin doğruluğunun ölçüsü nedir ki? Kime ve neye göre doğru? Hadi diyelim kabul görmüş evrensel kurallara göre doğru söylediğiniz, peki ya bu doğrunun hedefi olan kişi acaba bu kuralları sindirebilmiş mi? Ya senin doğrunla onunki örtüşmüyorsa ne olacak o zaman. Tabiki çatışma, sonrasında da ukalalık ve çok bilmişlikle suçlanacaksın, tabi efendim neden sen de herkes gibi başını kuma gömüp çıkarını gözetmiyorsun ki? Valla size birşey söyleyim mi, kimse sevmez doğru söyleyeni, gerçeği böyle katıksız duymayı.......... Ama asıl kahramanlık bu ya, gerçeği eğip bükmeden konuşacaksın, kimseye yalakalık olsun diye üzerinde oynamayacaksın gerçeğin. Sonra birilerine yaranayım derken kendinden nefret etmek var işin ucunda benden söylemesi. Bu öyle zor iştir ki, kendinden her hal ve koşulda memnun olmak, bunu başarabilen asıl mutluluğu yakalamıştır işte. Benim inancıma göre başkalarının hakkımdaki düşünceleri sanal ve fazla üzerinde durulmaması gereken şeyler, her an değişebilir ve o başkalarının gerçek olduğunu henüz kanıtlayabilen olmadı. Bir ihtimal bu dünya tek başına oynanan koca bir oyun, bir simülasyon olabilir. Bana bunu düşündüren şey ise duygu ve düşünce bazında kimsenin beynine, ruhuna girememek belki de. Dünyada tek memnun etmem gereken varlığın vicdanım olduğunu düşünüyorum ve birine iyilik yaptığımda, çocuğuma baktığımda, işimi yaptığımda, dünya için herhangi birşey yaptığımda tek hedefim kendime karşı evet ben insanlığımın gereğini yerine getirdim diyebilmek.Doğru bildiğimi söyleyip insanlar tarafından hiç de adil olmayan şekillerde yargılandığımda da aynaya bakıp işte bu benim ve bunu benden kimse alamaz diyorum. Övgüleri, yergileri, sevgileri, nefretleri, maddi manevi verecekleri ve alacakları herşey sadece ve sadece onları bağlar, benim şahsım tüm bunların üzerindedir. Gerçek insanın ruhunu özgür kılar, dünyanın en güçlü silahı, en büyük hazinesi ve bizlere yaratıcının emanetidir. Emanete layık olmak ümidiyle!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder