26 Ekim 2010 Salı

ANI YAŞAMAK

    Ne demek anı yaşamak, anda kalmak? Geçmişe takılı kalmamak tamam, gelecek endişesi çekmemek te tamam, ama meditasyon yapanları bilememde anı yaşayabilen gerçekten var mı peki? Yani sadece o anki etkiye tepki vererek, tecrübeyi ve geleceğe dair planları biryana bırakarak sadece anda kalmak nasıl mümkün olabilir ki? Bilinçli halde bu mümkün mü acaba, zaten bizi biz yapan yaşanmışlıkların ve hayat görüşümüzü oluşturan birikimlerimizin dışına çıkarsak şuursuz bir an olmaz mı bu? Bunun yazmaktaki amacım gerçekten bu anı yaşamak işini tam olarak idrak edemeyişimdir, asla bu konudaki düşüncelerimi deklare etmek değil. Ben gerçekten her anın değerini bilmeye ve elimdekilere şükran duymaya çalışıyorum her nefesimde de, anı yaşamak ne işte bu konuda ciddi açmazlarım var. Hayatın getirdiklerini hep gülümseyerek karşıladım mümkün mertebe, canım yandığında isyan etmedim de, sadece anda kalamadım hiçbir zaman. İçimde son derece geveze, insanı canından bezdirecek kadar ukala bir ben var ki onu susturup sadece akışa bırakamadım hiçbir zaman kendimi. Benim için hayat geçmiş, gelecek ve şimdi değil, hiçbir zamanda böyle olmadı. Benim için hayat, sonsuz bir şimdiki zaman sıkça söylediğim gibi, evet kendimi tekrar ettiğimin farkındayım ama, dürüst olmaya çalışıyorum işte. Üzerimdeki manevi yükü hafifletmek adına affetmeyi, bunu yapamadığım zamanlarda boşverip muhatabı hayatımdan çıkarmayı başardım, gelecek endişesi duyarak, her an plan yaparak yaşamıyorum tabiki. Her an yeniden yaratmayı öğrendim kendimi, tüm verilerin ışığında yeni bir ben. Anı yaşayamadım belki ama kendimi her an yaşanan ana adapte ettim, zaten bu hayatta öğrenebildiğim tek şeyde bu belki. Şimdi diyeceksiniz ki sen anı yaşıyorsun zaten, yok empoze edilen anı yaşamak sanki daha başka birşey, belki de yanlış birşeyler var bu sloganda, tüm realiteye aykırı olan birşey. Yoksa yine birileri bizleri daha iyi çekip-çevirmek için mi buldu bu fikri? Sanki empoze edilmeye çalışılan anı yaşamak fikrinde yarın ölecekmiş gibi yaşa alt mesajı alıyorum ben, zaten bir an sonrası  için yaşam garantimiz yoksa bu anda elimizden uçup gidecekse, eeeeee ne oldu şimdi, yaşanan an sana baki kalmayacağına göre ne geçti eline? Hayatın sana verdiklerinin kıymetini bil, geçmişten ders al, geleceğe umutla bak benim sloganım. Hep pozitif olmalı insan yaşamı ıskalamamak adına, ama an gibi geçici birşey değil bunun ölçüsü, biriktirdiğimiz en kıymetli hazinemiz olan ömür dediğimiz insan oğluna bahşedilen evet en kıymetli nimet amaaaa; insan sonsuz bir varlık olduğu için bu ömür sonsuz hayatımızın hiç kaybolmayacak ve sürekli pozitif veya negatif getirilerini yaşayacağımız en gerçek birikimidir. Deliler ve çocuklar da anı yaşar, fakat ne yazık ki farkında olmazlar bu nimetin, demek ki farkındalık gerekli birşeyin nimet olabilmesi için, o zaman anın farkında olmalıyız yaşamak için. Amaaan yine söylemek istediklerimi söyleyemedim, herneyse işte bu konuda elle tutulur bir fikri olan beni aydınlatırsa sevinirim, anda kalın emi!

Hiç yorum yok: