18 Mayıs 2010 Salı

YÖNELMEK

Yaşadıklarımız düşündüklerimizin ürünüdür der bir söz. Ben buna sonuna kadar katılıyorum, insan neye yönelirse ruhen ve bedenen o yönde yaşantılarla karşılaşır. Okuduğunuz kitapta bile ilgilendiğiniz bir konuyu bulursunuz aniden, sadece polisiye okuduğunuzu sanarken. Biryerde çay içerken, bir parkta otururken bir bakarsınız hayata sizinle aynı pencereden bakan biriyle karşılaşmışsınız. Şimdi gelde inanma kuantum teoremine. Bana hiç te saçma gelmiyor düşüncelerimizle birşeyler yaratmak haşa ama oluşmasına aracı olduğumuz. Belki tanrı düşünce ve hareketlerimizi dua olarak kabul ediyor ve ona göre oluşturuyor yaşantılarımızı. Belki Onun bize bahşettiği çok güzel bir yetenek bu istemenin ve yönelmenin gücü. Sonuçta özgür irade reddedilemez bir gerçek, öyle olmasa nasıl özgürlükten ve sorumluluktan söz edebilirdik. Yani kısaca diyorum ki; sadece yaptıklarımızdan değil, düşündüklerimizden ve isteklerimizden, hayallerimizden de sorumluyuz. Belki bu yüzdendir dinimizde bedduanın yasak olması ve hayır duanın tavsiye edilmesi. Hatta bu yüzden haset etmenin yasaklanması.

Hiç yorum yok: