12 Mayıs 2010 Çarşamba

KAYIP ARANIYOR

    İçimde sebebini bilmediğim bir boşluk var, yazmak için deli olan ben elime kalem alamıyorum. Bilgisayarın başına hiç oturamıyorum, biryerlere sığamıyorum. Normalde laf salatası yaparak insanları sıkmamak için kısa kesmeye çalıştığım cümlelerin yerine şimdi küçük notlar bile düşemiyorum. Sanki yazma isteği bir musluktan akan su idi, biri geldi bu musluğu kapadı ve musluğun kafasını da kopardı, yeniden açamıyayım diye.  Yazım geldi diye kağıda kaleme koşan sanki yabancı bir insandı. Kapıdan kafasını uzatıp şöyle bir merhaba dedi ve elveda demeden çekti gitti. Ama ben onu çok özlüyorum...... Sanki hayatımın anlamıda o yazmak için yanıp tutuşan ama birtürlü ortaya eser çıkaramayan deli kadınla beraber bacadan uçtu gitti. İnsanın başkalarına ve başka şeylere özlem duyduğunu bilirdim ve zaman zaman bunu yaşardım da ama insanın kendini özleyeceğini hiç düşünmemiştim. Evet ben, apansız çekip giden o çatlak ve toplumla fazlaca uzlaşamayan tuhaf kadını özlüyorum. Ben bu normal herkes gibi belli bir hayatı yaşayıp giden ruhsuz yaratık olmak istemiyorum. Ayrıca buraya nasıl geldiğimi de hiç bilemiyorum......Evet her nekadar başkaları aramasa ve özlemese ve hatta oh be dünya varmış dese bile ben içimdeki o çatlak kadını arıyorum, görenlerin ve duyanların yorum hanesine ihbarlarını bekliyorum. Ha birde yazarlık konusunda sizden iyi dileklerinizle desteğinizi bekliyorum.

1 yorum:

Ayşe Gençer Memiş dedi ki...

Bu hüzünlü yazı yazma isteğinizin uçup gitmediğini bir yerlerde tatil yaptığını gösteriyor. Bir solukta okudum çünkü yazınızı. Daha devam etseydi daha da okurdum. O kadar samimi ve açık anlatmışsınız ki. Bu zaman zaman hepimize olur ve geçer. Gönlünüzü ferah tutun.
Sevgiler